HİKAYELERLE İSTANBUL (12.SEMEP)

21.12.2012 15516

 

PROJE

12NCİ UNESCO - SEMEP (SOUTH EASTERN MEDITERRANEAN ENVIRONMENT PROJECT) PROJE ŞENLİĞİ

TÜRÜ

Çevre Projesi (Proje Paylaşım Organizasyonu)

DÖNEM

2009-2010

DÖNEM TEMASI

KENTİNİ KEŞFET, KÜLTÜR VE AVRUPA BİRLİĞİ

SEMEP

PROJESİNİN HEDEF

VE AMAÇLARI

  • Çevre eğitimi alanında sosyal, tarihi, bilimsel, teknolojik, etik ve kültürel boyutları da göz önüne alarak, bütünsel bir çevre eğitimi geliştirmek,

  • Doğu Akdeniz Bölgesi ülkeleri arasında işbirliği yapmak, iletişim ve kültürel değişim olanaklarını arttırmak.

  • Çevre bilincinin yerel, bölgesel ve küresel ölçekte geliştirilmesine katkı sağlamak.

  • Çevre eğitimi konusunda okullar, öğretmenler ve öğrenciler arası ilişkileri geliştirmek.

  • Yaratıcı ve etkin öğretim tekniklerinin geliştirilmesine öncülük etmek.

  • Çevre eğitimi yolu ile öğrencilerin sorun tanımlama, sorun çözme, karar verme, ilişki ve iletişim kurma becerilerini geliştirmek.

HEDEF KİTLE

Öğretmen ve öğrenciler

KOORDİNATÖR

Özel Marmara Koleji

DİĞER ORTAKLAR

UNESCO Türkiye Milli Komitesi, SEMEP Ulusal Koordinatörlüğü

GERÇEKLEŞTİRİLEN

PROJE VE

ETKİNLİKLER

İstanbul'a Mitolojik Bakış Afiş ve Karikatür Sergisi kapsamında Afiş Günü etkinliğine 3 adet resim/afiş ile katılım sağlanmıştır.

Proje Adı : HİKAYELERLE İSTANBUL

İstanbul'daki ilçelerin isimlerinin hikayeleri araştırıldı, bununla ilgili poster ve maket hazırlandı. Dört Mevsim İstanbul ile ilgili hikaye ve şiir yazıldı. Bu hikaye ve şiiri anlatan maket hazırlandı.

YAPILAN ETKİNLİĞİN TARİHİ VE SÜRESİ

23.03.2010 tarihinde afiş sergilendi.

15.05.2010 tarihinde proje sergilendi.

YER

Özel Marmara Koleji

PROJE DANIŞMAN

ÖĞRETMENİ

Arzu ÇALIK SEYDİM / Etiler Lisesi

PROJE EKİBİ

Arzu ÇALIK SEYDİM, Berrak DİZMAN, Aylin KARAKUŞ, Tuğçe MADEN, Ezgi KILIÇ, Sezgin KALYONCU / Etiler Lisesi

ÖDÜLLER

"Dört Mevsim İstanbul" En İyi Hikaye Çalışması

 

15 Mayıs 2010 tarihinde Marmara Eğitim Kurumları-Özel Marmara Koleji´nde düzenlenen Birleşmiş Milletler´e bağlı bir alt kuruluş olan UNESCO ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan Güneydoğu Akdeniz Çevre Eğitimi (SEMEP) Proje yarışmasına katıldık. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi sebebiyle ana tema "İstanbul ve Kültür" konusu idi. Etkinliklere toplam 700 kişi ve 44 okul katıldı. 93 çalışma sergilendi. 48 jüri üyesi projeleri değerlendirdi. Projemiz "En İyi Hikayelendirme" dalında 1. seçildi.

Arzu ÇALIK SEYDİM

  
 

SEMEP : OKULUMUZU GURULA TEMSİL ETTİK. 1. OLMAK ÇOK GÜZEL

Sevgili Matematik öğretmenimiz Arzu Çalık Seydim bize SEMEP proje yarışması olduğunu ve bu proje ile ilgili neler yapabileceğimizi sorduğunda bizler de arkadaşlarla oturup neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık, hayal gücümüzü kullandık.

Öncelikle bir çalışma grubu kurduk ve bu proje ile ilgili neler yapabiliriz diye fikirlerimizi ortaya koyduk. Herşey hayallerle başladı. Öncelikle İstanbul´un ilçelerinin ve önemli tarihi mekanlarının hikayelerini araştırdık. Bu araştırmamızla ilgili bir sunum hazırladık. Aynı zamanda çalışma grubumuzdan bir arkadaşımız "İstanbul Konuşuyor" adlı dört mevsim İstanbul´u anlatan çok güzel bir kompozisyon yazdı. Bu kompozisyondan yola çıkarak daha farklı neler yapabiliriz diye düşünürken oyun hamurlarıyla neden el becerilerimizi göstermeyelim ki diye düşündük ve grup olarak kompozisyonda anlatılan olayları oyun hamurlarıyla her yaş grubunun dikkatini çekecek hale getirdik. Daha sonra bu oyun hamurlarıyla anlattığımız hikayeyi neden günlük hayatımızdan yola çıkarak fotoğraflara yansıtmayalım ki diye düşünürken bir kaç arkadaşımız hikayede geçen olayları fotoğraf makineleriyle fotoğraflara yansıttılar. Dört Mevsim adlı şiiri yazdık. Hikayelerle İstanbul adlı bir pano hazırladık ve bu panoda her semti ayrı bir hikaye olan İstanbul´un eski ve yeni fotoğraflarını aynı kareden yakalayıp panolardaki yerlerine astık.

Hayalleri gerçekleştirmek zordur ve zaman alır, ama ben ve grup arkadaşlarım asla yılmadık, düşüncelerimizi gerçekleştirmekte zorlanmadık. Evet zamanla bir yarış içerisindeydik, ancak sonuca bakılacak olursa hayallerimizi gerçekten gerçekleştirmiştik ve ortaya çok güzel şeyler koymuştuk. 

Projenin sunulacağı gün geldiğinde hepimizin ruhunu bir heyecan, bir mutluluk, bir merak sarmıştı. Sunum Maltepe Üniversitesi´nde olacaktı. O gün hepimiz erkenden buluştuk. Marmara Eğitim Kurumları´na doğru yola çıktık. İnanın şu an bunları yazarken bile o günün heyecanını, mutluluğunu yaşıyorum bu bambaşka bir duygu.

Sunumun yapılacağı yere vardığımızda bir çok okul vardı ve birbirinden güzel bir çok çalışma.
Her zaman şuna inanırım; emek verilen şey karşılıksız kalmaz. Bu yüzden aylarca üzerine titrediğimiz projemizden yana içime "kazanamayız" diye hiçbir kuşku düşmedi. Her okulun kendine ait standları vardı ve tabi Etiler Lisesi olarak bizim de. Herşeyimizi güzelce yerleştirdik, panomuzu hazırladık, el broşürlerimize kadar herşeyimiz tamamdı.

Bir süre sonra sunum başladı. Bir çok jüri vardı ve hepsine teker teker sunumu anlatmak çok zevkliydi. Sunumu anlattıkça insanların gözlerindeki ışık, yüzlerindeki tebessüm inanılmaz mutlu etti bizleri. Ufacık çocuklardan büyüklere kadar değişik gruplara hitap etmek, dikkatlerini çekmek ve onların güzel dileklerini, güzel cümlelerini duymak inanılmaz derecede mutluluk vericiydi.

Başka okullardan bizim gibi sunum yapmaya gelen arkadaşlar standımıza gelip sunumumuzu dinlediler ve çok beğendiklerini söylediler. Bizler de standları teker teker gezdik gerçekten güzel çalışmalar vardı. Konferans salonunda güzel gösteriler izledik, bu gösteriler sonunda jüriler değerlendirmelerini yaparak kararlarını verdiler ve proje dalına göre dereceye giren okulları açıklamaya başladılar. Hepimiz heyecanlıydık. Ben asla "dereceye giremeyiz" diye düşünmedim ve "kazanacağız biliyorum" diyordum. Artık sonlara gelmiştik. Çoğu kategoride ödül dağıtılmıştı. Ben hala ümitliydim ama insanın içinde bir his olur ya işte o his "Ezgi kazanacağız" diyordu. Bu duygular içerisinde beklerken sahnede Etiler Lisesi´nin "En İyi Hikayelendirme" dalında proje olarak 1. seçildiği anons edildi. İsimlerimiz okunurkenki mutluluğumuzu, sevincimizi anlatamam. O bambaşka bir şey bambaşka bir gurur. Arzu hocamla mutluluktan birbirimize sarılışımız, beni ve grup arkadaşlarımı tebrik edişi, sahnedeki yerimizi almak, resimlerimizin çekilmesi, bizlere verilen hediyeler ve sertifikalarımız cidden hayallerimizi gerçekleştirdiğimizin kanıtıydı.

Bize her daim inanan, güvenen ve yardımını esirgemeyen sevgili Arzu hocama ve grup arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ve burdan Etiler Lisesi gençlerine; "İnanmak başarmanın yarısıdır, inandıktan sonra başaramayacağınız hiç bir şey olamaz. Hayalleri gerçekleştirmek zor ve zaman alabilir ancak sizler bu zoru aşabilecek kadar güçlü, zamanla yarışabilecek kadar çeviksiniz" diyorum. Bunun en güzel örneği yine Etiler Lisesi öğrencileri olarak bizleriz.

Bizler inandık ve başardık.

Ezgi KILIÇ



KAZANDIĞIMIZ AN... 

İnsan küçüklüğünden beri kendini belli etmeye başlar. 4-5 yaşlarında başladığımız evcilik oyunları, komşuculuklar, doktorculuk, ... Aslında en sevdiğimiz oyunun gelecekte yaşantımızı oluşturacağını küçükken anlayamayız. Benim her zaman renkli kağıtlarım, bir sürü kalemim olmuştur. Oyunlarım hışırtılı kağıtlardan, renkli kalemlerimden oluşurdu hep. Elimde kitaplarım, ya öğretmen ya da öğrenci olurdum oyunlarda...

Bir anne için evladı ne kadar değerliyse benim de kalemlerim benim için öyleydi. Şimdi bakıyorum da 17 yaşımdayım ama hala içimdeki 7 yaşındaki Berrak...

Geçen sene güzel bir gün, en sevdiğim hocalarımdan biri bir projede yer almamı istedi. Konumuz İstanbul´du. Öncelikle değişik olacağını düşünerek İstanbul´un semtlerinin isimleri ile ilgili tarihi bilgileri ve bunlara ait efsaneleri araştırdık. Ayrıca ben dört mevsim İstanbul´u anlatan bir hikaye yazdım. Hikaye proje grubumuz tarafından çok beğenildi. Yaptığımız araştırmayla ilgili sunumun haricinde bu hikaye için pano ve maket çalışması yaptık. Dört mevsim İstanbul´u anlatan bir de şiir yazdım.

Projedeki lider öğretmenimiz ve ben dahil 6 kişiydik, görmeniz lazım. Hayal dünyamızı sergiye taşıdık biz. Maketler, hamur adamlar, İstanbul fotoğrafları, şiirler...

Proje bir birlik bütünlük işidir. Hocamızla birlikte yaratıcı düşünmeyi öğrendik... Deneyimler kazanıldı, tecrübeler konuştu. Ve geride güzel anılar, dostluklar, kazandığımız birinciliğin verdiği gurur...

Bu güzel fırsatı, öğrencilerinin içinden 5 kişide karar kılıp bize veren, hayallerimin gerçekleşmesine destek olan, anlatılmakla bitmeyen şehir; İstanbul´u bir parça da olsa tanıtabilmemize yardımcı olan ve yarışmada Etiler Lisesi´ni gururla temsil etmemize olanak sağlayan sevgili hocamız Arzu Çalık Seydim´e borçluyuz.

Teşekkürler İstanbul. Teşekkürler hocam...

Berrak DİZMAN